Çiçeklerin Mitolojik Hikayesi

Hediye olarak güzel bir çiçek buketi almış herkes, bunun iyi niyet, aşk veya sevgi için yapılan bir jest olduğunu bilir. Mitolojide çiçeklere olan bakış, durumu değiştirebilir. Çiçekler çok uzun yıllardır kültür mitleri ile iç içedir. Yunanlılar, ilkbahar mevsimin başlangıcında doğurganlık, şarap ve coşku tanrısının huzurunda çiçek festivali düzenleme gelenekleri ile çiçeklerin hayatlarındaki önemini göstermişlerdir. Roma ve Japonya için de çok uzun yıllar boyunca çiçek festivalleri özel günlerden biri haline gelmiştir. Aslında edebiyatta ve efsanelerde çiçeklerin, hiç bilinmeyen bir dilinin ortaya konulduğu düşünülüyor. Bu yazımızda sizler için en yaygın çiçekleri ve onların mitolojik anlamlarını derledik.

Güller

Gül buketlerinin en kalıcı sembolü, sevgi ve aşk ile ilgilidir. Belki de şaşırtıcı olmayan bir şekilde birçok gül efsanesi aşk tanrıçası Afrodit’in evi Yunanistan’dan geliyor. Bir Yunan efsanesi, ilk güllerin Afrodit’in gözyaşlarından meydana geldiğini ve kırmızı rengini Afrodit’in dikene bastığı zaman ayağından akan kandan aldığını anlatıyor.

Nergis Çiçeğinin Hikayesi

‘ Nergis ‘ kelimesinin Yunan mitolojisinden geldiğini hemen hepimiz biliyoruz. Kendine olan takıntısı ile bilinen Narcissus'un efsanelerle dolu hikayesini birlikte hatırlayalım. 

Echo adlı bir peri, Narcissus adlı genç birine aşık olur, ancak Narcissus aynı duyguları Echo perisine karşı hissetmeyip kendisini rahat bırakmasını ister. Bu duruma çok üzülen Echo, üzüntüsünden aklını yitirip kaybolur ve geriye sadece sesinin yankısı kalır. Daha sonra intikam tanrısı Nemesis, Narcissus’un böyle birşey yaptığını duyup onu bir gölete doğru ilerlemesi için büyü yapar. Çok yakışıklı ve kendini beğenen Narcissus, gölette ki yansımasını görünce daha iyi görebilmek için eğilip gölete düşüp boğulur ve nergis çiçeğine dönüşür.

Gözyaşları ile Büyüyen Yıldız Çiçeği

Efsaneye göre yıldız çiçeği, gökyüzüne baktığı zaman yıldız görmediği için ağlayan, gökyüzü tanrıçası Astrea'nın gözyaşlarıyla büyümeye başlar.

Noel Gülünün Gizemi

Yunan mitolojisinde büyük görücü Melampus, bu bitkiyi saçlarını kaybeden kral Proteus’ un kızlarının ve Tiryns dağlarında ve çöllerde çılgınca dolaşıp kendini inek zanneden kadınların bu düşüncesini değiştirip, onları iyileştirmek için bu bitkiyi kullandıkları bilinir. 

Sümbül

Çok duyulan bu efsane, Apollon tarafından çok sevilen Hyacinthus isimli Spartalı bir genç ile birlikte disk atarken, yanlışlıkla onu öldürdüğü anlatılır. Bu duruma çok üzülen Apollo, sümbül çiçeğini arkadaşının kanından yaratır ve bu çiçeğin yaprağında ‘ vay ‘ anlamına gelen ve ağıt olarak nitelendirilen ‘ ai ai ‘ heceleri vardır. Bu üzücü olay, mitolojik hikayelerin başında gelir.

Zambaktan Gelen Güzellik

Roma efsanesine göre tanrıların kraliçesi ve evlilik tanrıçası olan Juno, oğlu Herkül’ü emzirdiği sırada gökten süt yağmaya başlar ve bu sütün bir kısmı göklerde kalır. Göklerde kalan süt samanyolunu yaratırken, yere düşenler ise zambakları ortaya çıkarmıştır.

Ayçiçeği

Clytie, Helius’a aşık bir periydi ve onu Leucothoe adında başka bir kıza karşı küçümsemeye başladı. Kıskançlık duygusuna kapılan Clytie, olayı Leucothoe’nun babası Orchamus’a anlattı. Olayı duyan Orchamus, ceza olsun diye kızını diri diri gömme kararı aldı. Zavallı Clytie eriyip gitti ve gökyüzünü görmek isteyen başı, ayçiçeğine dönüştü.